Yeni bir kozmik mega yapı keşfedildi: Evren teorileri ‘sil baştan’ mı?

Hannah Devlin*

Gökbilimciler, oranları evren hakkındaki mevcut teorilere meydan okuyan, halka biçiminde bir kozmik mega yapı keşfetti. ‘Büyük Halka’ adı verilen yapı, yaklaşık 1,3 milyar ışık yılı çapa sahip ve bu boyut, onu şu ana dek gözlemlenen en büyük yapılardan biri yapıyor. Dünya’dan 9 milyar ışık yılı mesafeden daha uzakta bulunsa da ve doğrudan görülemeyecek kadar solgun olsa da gece göğündeki çapı 15 dolunaya eşdeğer.

KOZMOLOJİK İLKE’YE AYKIRI BİR YAPI

ABD’nin New Orleans kentinde 11 Aralık Perşembe günü gerçekleştirilen Amerikan Astronomi Derneği’nin 243’üncü toplantısında paylaşılan gözlemler önem taşıyor; zira Büyük Halka’nın boyutları, kozmoloji (evrenbilim) alanında ‘Kozmolojik İlke’ adı verilen temel bir varsayıma meydan okuyor gibi görünüyor. Bu ilke, belirli bir uzamsal ölçeğin üzerinde, evrenin homojen olduğunu ve her yönde aynı göründüğünü belirtiyor.

Araştırmaya öncülük eden Central Lancashire Üniversitesi’nden doktora öğrencisi Alexia Lopez, “Var olan kozmolojik teorilere bakarak bu ölçekte yapıların mümkün olduğunu düşünmemiştik. Gözlemlenebilir evrenimizin tamamında belki de aşırı derecede büyük bir yapı bulmayı bekleyebiliriz” değerlendirmesini paylaştı.

Evreni uzaklaştırmak, teorik olarak ucu bucağı ve ayırt edici bir özelliği olmayan bir alan ortaya çıkarmalıydı. Buna karşın, Büyük Halka, hiç beklenmedik şekilde kalabalıklaşan ‘büyük yapılar’ listesine eklenen bir diğer olgu. Diğerleri arasında Büyük Halka’nın hemen yanında görünen ve yine Lopez tarafından 2021’de keşfedilen Dev Yay var. Kozmologlar, bu yapıların mevcut teorik boyut sınırını 1,2 milyar ışık yılı olarak hesaplıyor; ne var ki tahmini olarak 3,3 milyar ışık yılına yayılan Büyük Halka ve Dev Yay bu sınırı aşıyor. İlginç bir şekilde, iki yapının da Dünya’dan eşit mesafede, ‘Çoban Boötes’ takımyıldızlarının yakınında bulunması, birbiriyle bağlantılı bir kozmolojik sistemin parçaları olma ihtimalini artırıyor.

‘STANDART MODELİ DEĞİŞTİRMEK ZORUNDA KALACAĞIZ’

Lopez, konuya ilişkin olarak, “Bu gariplikler görmezden gelinmeye devam ediyor; fakat daha fazla şey buldukça, belki de standart modelimizin gözden geçirilmesi gerektiği gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kalacağız. Model, en azından eksik. Maksimum bazda tamamen yeni bir kozmoloji teoremine ihtiyacımız var” değerlendirmesinde bulundu.

Büyük Halka, uzak mesafelerde keşfedilen kuasarları barındıran bir katalog olan Sloan Dijital Gökyüzü Araştırması’ndan (SDSS) sağlanan veriler incelenirken keşfedildi. Bu cisimler o denli parlak ki, milyarlarca ışık yılı öteden görülebiliyorlar, uzaktaki devasa lambalar gibi davranıyorlar ve ışığının yayıldığı istikamette yer alan ve başka türlü görünemeyecek olan aradaki galaksileri de aydınlatıyorlar.

Lopez ve meslektaşları, muhtemel büyük ölçekli yapıları saptayabilmek amacıyla birkaç farklı istatistiksel algoritma kullandı ve böylece Büyük Halka açığa çıktı. Yapı, gökyüzünde neredeyse kusursuz bir halka gibi görünüyor; bununla birlikte, gerçekleştirilen daha fazla inceleme, Büyük Halka’nın, Dünya’ya bakacak şekilde hizalanan bir tirbuşon gibi genel olarak bir bobin şekline sahip olduğunu ortaya koydu.

‘BU YALNIZCA TESADÜFİ BİR UYUMA BENZEMİYOR’

Kozmologlar, bu yapıyı hangi mekanizmanın yaratabileceğinden emin değil. İhtimallerden biri, erken evrende ‘baryonik akustik salınımlar’ diye bilinen ve bugün galaksilerin sahip olduğu düzende ‘küresel kabukların’ oluşmasına neden olabilecek bir çeşit akustik dalga. Bir diğer açıklama ise evrenin dokusunda maddenin büyük ölçekli fay hatları boyunca yığılmasına sebep olabilecek varsayımsal ‘kırışıklıklar’ olan kozmik sicimlerin varlığı.

Bahamalar İleri Araştırma Enstitüsü ve Birliği’nden kozmolog Dr. Jenny Wagner, keşfin önemli olduğunu vurgulayarak “Bu yalnızca tesadüfi bir uyuma benzemiyor” dedi.

Wagner, sınırlarının nasıl tarif edildiğine bağlı olarak Büyük Halka’yı Kozmolojik İlke’ye dahil etmenin mümkün olduğunu; buna karşın, keşfedilen bu uyumsuz ve büyük ölçekli yapılar ne kadar fazlaysa, bu görüşün istatistiksel olarak o kadar az mantıklı hale geldiğini söyledi. Wagner, “Hâl böyleyken, daha fazla dev yapı aramak çok değerli bir çaba” diyerek, “Şahsen, gelecekte yapılacak keşiflerin ardından Kozmolojik İlke’den vazgeçmek zorunda kalırsak şaşırmam” öngörüsünde de bulundu.

*Bilim gazetecisi


Yazının orijinali The Guardian sitesinden alınmıştır. (Çeviren: Tarkan Tufan)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir