Bir Oruç Şekli Olan Tek Saat ve Tek Öğün Yemeyi Savunan OMAD Diyeti Güvenli mi? Beraber İnceliyoruz

Bu, bir tür periyodik oruç uygulamasıdır ancak daha sert bir yaklaşımı vardır. Bireyin sadece bir (evet, sadece bir) saatlik bir yemek yeme süresi ve 23 saatlik bir oruç dönemi bulunur. Bu beslenme şekli ile kişi doğal olarak daha az kalori tüketir ve kilo kaybı yaşar. Diyetin takipçileri, kalori sayma veya takip etme zorunluluğunun olmamasını tercih eder. Günde bir öğün yeme dışında, uymak zorunda olduğunuz başka bir kural yoktur. İstediğiniz yemekleri seçebilir ve bunları tek bir öğünde tüketebilirsiniz.

OMAD diyeti kapsamında, yiyebileceğiniz her şeyi seçme özgürlüğüne sahip olsanız bile, sağlıklı karbonhidratlar, düşük yağlı proteinler ve iyi yağlarla dengelenmiş bir öğün, enerji seviyelerinizi yüksek tutmanıza ve tok hissetmenize yardımcı olur. Alkolden ve ekstra şekerden kaçınmak, oruç döneminizdeki açlık hissini hafifletebilir. Oruç sırasında kalorisiz içeceklerin tüketimine izin verilir, bu da sade kahve veya şekersiz çay içebileceğiniz anlamına gelir.

OMAD diyetinin yemek bölümünde, dengeli bir tabak için aşağıdakileri tercih edin:

• Sağlıklı karbonhidratlar için meyveler, sebzeler ve tam tahıllar;

• Düşük yağlı proteinler için kümes hayvanları, yumurtalar, balıklar, fasulyeler, soya ürünleri, bakliyatlar ve süt ürünleri;

• Sağlıklı yağlar için kabuklu yemişler, tohumlar, avokadolar ve sıvı yağlar.

OMAD diyetine atlamadan önce biraz durup düşünme zamanı! Bu diyetin artıları ve eksilerini tartmak, sağlıklı bir yaşam tarzı yolculuğunda önemli bir adımdır. Oruç tutmanın faydaları hakkında bazı bilimsel araştırmalar var, ancak bu diyetin zorlukları da göz ardı edilmemeli.

Günde sadece bir kez yemek yemek, birçok insan için oldukça zorlayıcı olabilir. Bu, çoğu insanın günlük rutininden büyük bir sapma gerektirir ve bu nedenle sürdürülebilir olmayabilir. Ayrıca, bu diyetin potansiyel olarak güvensiz olabileceğini de unutmamak gerekir.

Diyet ve beslenme konularında genel bir kural, her şeyin dengede olması gerektiğidir. Bu nedenle, OMAD diyetine başlamadan önce, bu diyetin sizin yaşam tarzınıza ve sağlık hedeflerinize uygun olup olmadığını değerlendirmeniz önemlidir. Bilinçli bir karar vermek ve sağlıklı kalmak için, bir diyetisyen veya sağlık profesyoneli ile konuşmayı düşünün. Unutmayın, sağlıklı olmak her zaman en moda olanı takip etmekten daha önemlidir!

OMAD diyetinin vücut için yararları bulunmaktadır. OMAD diyeti sihirli bir mermi değildir, ancak bazı kişilerin kilo verme hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olabilir. Şimdi bu yararlara beraber göz atalım ?

Bir öğünle beslenme yöntemini uygulayan araştırma katılımcıları, daha düşük toplam vücut yağına sahip olduklarını keşfettiler. Bu belirli bireyler, önemli bir kilo kaybı yaşamamış olsalar da, genel olarak aralıklı oruç, etkili bir kilo verme stratejisi olarak kabul edilmiştir. Standart kilo kaybı, on hafta süresince genellikle 7 ile 11 pound arasında değişmektedir. Yani yaklaşık olarak 3-5 kilo arasına tekabül etmektedir.

Prediyabet ve obezite sorunu yaşayan erkek yetişkinler üzerinde yapılan bir araştırma, 6 saatlik bir yemek yeme periyodunun ardından 18 saatlik bir açlık sürecinin kan şekeri seviyelerinde iyileşme sağladığını ortaya koymaktadır. Bu bireylerin uyguladığı diyet, sıkı bir tek öğün diyeti (OMAD) olmaktan ziyade, daha geniş çerçeveli bir zaman kısıtlamalı beslenme planıdır. Günde bir kez yemek yemenin benzer bir etkisi olup olmadığını belirlemek için daha kapsamlı araştırmaların yapılması gerekmektedir.

Oruçlu olduğunuz gündüz vakitlerinde, vücudunuzun salgıladığı oreksin- A isimli kimyasal maddenin etkisiyle kendinizi daha canlı ve enerjik hissedersiniz. Ancak bu durum, sadece OMAD’a özgü bir durum değildir ve eğer sabahları tek öğününüzü tüketirseniz bu durum geçerli olmayabilir. Bu durum, vücudunuzun biyolojik ritmi ve enerji döngüsü ile yakından ilgilidir.

OMAD diyeti, ne yemek yemeniz gerektiği konusunda belirli bir yönlendirme yapmaz. Ancak, geceleyin oruç tutmayı tercih eden ve sabah saatlerinde daha geniş bir yemek yelpazesi tüketen bireylerin, akşam saatlerinde daha fazla yemek tüketme eğiliminde olan kişilere kıyasla daha hızlı bir kilo kaybı yaşadıkları gözlemlenmiştir. Bu diyetin temel prensibi, yemek yeme zamanlamasına odaklanmaktır ve bu sayede kilo verme sürecini hızlandırmaktadır.

Bu diyet katıdır ve günde bir öğün yemek yemenin kilo kontrolü için işe yaradığına dair kesin bir kanıt yoktur. Rahatsızlığa değip değmeyeceği, toleransınıza ve vücut kimyanıza bağlıdır.

Aralıklı oruç rejimlerinden biri olan OMAD, uygulamada karşılaşılan zorluklar nedeniyle %65 gibi yüksek bir bırakma oranına sahiptir. Diğer kalori kısıtlama planlarına kıyasla daha basit bir uygulama gibi görünse de, gerçekte bu durum pek de böyle değildir. Bu rejim, disiplin ve kararlılık gerektiren bir süreçtir ve herkesin kolaylıkla uygulayabileceği bir yöntem olmayabilir. Bu nedenle, OMAD rejimine başlamadan önce, bu rejimin gerektirdiği disiplin ve kararlılığa sahip olup olmadığınızı değerlendirmeniz önemlidir.

Her gün tek öğün tüketmek, vücudunuzun ghrelin adlı, açlık hissinizi tetikleyen hormonu daha yoğun bir şekilde üretmesine yol açar. Bu durum, beslenme alışkanlıklarınızı değiştirdiğinizde ortaya çıkan bir biyolojik tepkidir ve vücudunuzun enerji ihtiyaçlarını karşılamak için daha fazla besin talep etmesine neden olur. Bu nedenle, tek öğünle yetinmek, açlık hissinizi artırabilir ve dolayısıyla yeme dürtünüzü daha da güçlendirebilir. Bu durum, sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürme hedefinizi olumsuz yönde etkileyebilir. Bu nedenle, beslenme düzeninizi belirlerken, vücudunuzun hormon üretim dengesini ve enerji ihtiyaçlarını göz önünde bulundurmanız önemlidir.

Sağlıklı yetişkinlerden oluşan bir grup, bir deneyin parçası olarak günlük beslenme rutinlerini tek bir öğüne indirgedi. Ancak, eğer beslenme ve sağlık konularında zaten belirli endişeleriniz bulunuyorsa, günde sadece bir öğün tüketmek sizin için riskli olabilir. Bu durum, özellikle sağlık ve beslenme konusunda hassas olan bireyler için geçerli olabilir. Bu nedenle, günlük yemek sayısını azaltmayı düşünüyorsanız, öncelikle bir sağlık profesyoneli ile görüşmeniz önerilir.

Bazı OMAD araştırmaları, insanların günlük tek öğünlerini saat 16:00 ile 20:00 arasında tüketmelerini önermiştir. Bu durum, katılımcıların sabahları belirgin bir şekilde yüksek kan şekeri seviyeleri ile karşılaşmalarına yol açmıştır. Dahası, vücutlarının bu fazladan şeker yükünü yönetme kapasitesi gözle görülür biçimde azalmıştır.

Oruç tutmanın farklı türleri, Tip 2 diyabet hastalarında hipoglisemi, yani aşırı düşük kan şekeri seviyelerine yol açma potansiyeli taşır. Bu durum, sağlıkla ilgili ciddi komplikasyonlara sebep olabilir. Bu nedenle, oruç tutmayı planlayan Tip 2 diyabet hastalarının, sağlık durumlarını yakından takip etmeleri ve doktorlarıyla bu konuyu detaylıca görüşmeleri önerilir. Unutmayın, sağlıklı bir yaşam sürdürmek ve hastalıklarla başa çıkmak için bilinçli ve dikkatli olmak önemlidir. Oruç tutarken dikkatli olun ve sağlığınızı riske atmayın.

Bu diyet programını ne yazık ki mantıklı bulamıyorum ve dolayısıyla tavsiye etmiyorum. İdeal bir diyetin, çeşitli besinler sunması ve gün içerisinde belirli saatlerde öğünlerin düzenlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Ancak bu diyet türü, bir saatlik bir süre zarfında sadece bir öğün tüketme zorunluluğu getiriyor. Bu durum, kişi üzerinde ağır bir baskı oluşturuyor. Diyetin asıl amacı baskı oluşturmak değil, sürdürülebilir ve sağlıklı bir yaşam tarzı oluşturmak olmalıdır.

Bu deneyimi yaşamak isteyen bir birey, vücudunun ihtiyaç duyduğu suyu karşılamak ve besleyici maddeleri tamamlamak adına bol miktarda su tüketmeli ve yüksek kaliteli bir multivitamin kullanmalıdır. Ancak, bu beslenme biçimi hamile ya da emziren kadınlar, diyabet hastaları veya yeme bozukluğu geçmişi olan ya da yeme bozukluğu riski bulunan kişilere tavsiye edilmez.